4 Ekim 2009 Pazar

Ayakkabı Bağı Kimi Bağlar?

Korkaklığın hakkını teslim etmek gerek!
Nedir korkaklığın hakkı? Korumacılık kurbanlığı...

Çocuk hiçbir şeye el sürmez. Mikrop kapar belki. Arkadaşıyla tartışmaz, burnu falan kanayabilir işin sonunda. Ayakkabısını bağlayamaz, önlüğünü ilikleyemez, fermuarını çekemez... Burnunu çekebilir; ama sümküremez kendi başına. Otobüse falan da binemez, binse de doğru durakta inemez...

Banka kuyruğunda sıra kurbanı olan, devlet dairesinde evrak perişanlığı yaşayan, kendine ayakbağı olan otlakçı arkadaştan (!) kurtulamayan, her ensesi kalın karşısında ceketini iliklemeye çalışan ve bunu beceremeyen, otobüsün arka kısımlarında iğneye bile yer yokken sağlı sollu ilerlemelere ses çıkaramayan...
Bu insanlar dünyamızı hep birlikte ziyarete gelmiş uzaylı turistler değil!
Dünün küçükleri... Küçük kalanları...

Ayakkabı, insanın yere sağlam basmasını sağlar. Onun bağı başkasının eline teslim edilemez.
Bugün fermuarını çekemeyen, hayat boyu çok kahır çeker...

Hiç yorum yok: