16 Aralık 2009 Çarşamba

İte Kaka

kemiğe mahkum ite sor
sokağın ayazını sen
ben görmesem sen görmesen
bu ite kaka hayat zor


Kamil Yastı
15.12.2009

YAVAN

düşüyorum, saçaklardan bir yağmur damlası...
bilirim beklemiyor beni toprağın hası


soğuk... bezgin... beklenmedik...
sır gibi tehditkâr...
sinir uçlarında gedik;
bir o kadar inkâr...

ama düştüm, yalan değil
efendi bir gündü
bulutlar yavan göründü


Kamil YASTI
16.12.2009

11 Aralık 2009 Cuma

Kestirmeden Ölüm


bana git deseydi biri,
giderdim
bu yağmur damlaları dağdan iri...

her gün kendimi yerdim
sektirmeden
bir gün azalsa sızım, vazgeçerdim...

ölünmüyor öyle, kestirmeden...


Kamil Yastı
11.12.2009

10 Aralık 2009 Perşembe

Çay Buharı

Bir sakız yapıştırıldı bir duvara. Kimsenin aklı kimin eline yapışacağını hesap etmiyor onun. Duvar herkesin beraber... El herkesin kendi... Akıl... Kimde var kim de yok, değil belli!

Gece dört duvar arasına giriyor herkes. Her evi olanın gerçekten var mı acaba, yatacak yeri?

Sokak lambalarını söndürmesinler. Sarhoşları var şehrin, şairleri var. Hangileri azdan çok çekmiş, kim bilir? Karanlığın gözle görülebilirliğini hak ediyor onlar. Ayıklığı ayıplarını örtmeyenlere gerek kör karanlık.

Kâh sever kendini, kâh kendine söver insan. Biliriz ki, en çok ezdiğimiz yine kendimiziz. Kendi ayakları altına en iyi kendi alır kendini insan...

Hani altı kapatılan çay nasıl sayarsa son buharlarını, öyle tüketiyoruz yarını...

Güya!

ne var ki hepsi bir rüya değil!
değil bir rüya...
ve ben güya
yanaklarıma, soğuk su gibi seni...
yok, yok!
değil bu hikayenin beni çarpan yönü
yeni...

...

hiç sesim çıkmıyordu
nereden emekledi, yürüdü kuşku...

Bırakma Beni, İnsanlar Kötü...




Bugün yıkığım biliyor musun..?
Ezginim, çaresizim, umutsuzum...
Bırakma beni, insanlar kötü...
Bırakma beni korkuyorum....


bir günceye sığmayacak (h)iç kırıklarım... bu yaşayanlar insan, kıran, döken, ezen... karıncalar, çekilin yoldan!

Bir deli otlar büyüyor içimde...
Sancılıyım, yorgunum, kederliyim...
Bu halini sevdim gitme kal...
Çamurlar çirkefler içindeyim...
Bırakma beni, insanlar kötü...
Bırakma beni korkuyorum....



susuz kaldım...ve uykusuz... "güneşin gözü"ne ve senin dizine ihtiyacım var.. öğle sıcağında çok çalışıp sırılsıklam olmamı bekliyor tarlalar... bekle, bu bataklıkta kurumadan sazlar, terleyeceğim...

Bir dayak yemiş adamım şimdi...
Bezginim, kararsızım, yılgınım...
Al götür beni o kayıp gecelere...
Yeter ikimize yalnızlığım...
Bırakma beni insanlar kötü...
Bırakma beni korkuyorum...

şimdi ne kadar dövünsem boş!.. hayallerim mosmor, elim ayağım sarhoş... ne yukarı tükürebilirim, ne dizlerimin kanını silebilir... kolay/kolay uyumam, düşlerime gel hele bir!...



30.06.2008